İki dilli olmanın dayanılmaz çekiciliği…

MELİSSA İLKERKOVNA yazıyor: Çocukluğumdan beri yabancı diller ve benim aramda kuvvetli bir bağ oluştu. Ailemde herkes yıllar geçtikçe bu bağın daha da kuvvetli olacağını biliyordu. Bu yüzden tüm başlangıçlarımda tam gaz destek görüyordum.

Bu bağ nasıl oluştu, kimin katkısıyla güçlendi diye sorarsanız, bundan annem ve babam sorumlu, derim. Benle paylaştıkları genlerinden ya da sabah akşam beni ders çalışmaya zorlama çabalarından bahsetmiyorum şu an.

Bu sevgi ve zamanla geliştirdiğim yeteneğim iki dille büyümenin sonucu. Evet, bazı şeyler düşündüğümüzden daha basit. Bu kadar emin konuşmamın sebebini de birazdan öğreneceksiniz.

Yabancı diller konusunda seçici ve sabit olduğumu söyleyemem. İki ana dilimi saymazsak, yabancı dillerle tanışmam çoğumuzun da olduğu gibi İngilizceyle başladı. Şu an devam etmediğim ama hala faydalarını gördüğüm Fransızca ve Çinceyle tanıştım orta okulda. Üniversite yıllarım ise Latince, Almanca ve Rus işaret diliyle birlikte geçti.

Bir ay sonra diplomamı alıp tercümanlıkta ilk adımlarımı atacağım. Ve genç bir uzman olarak Size şunu söyleyebilirim – yeni kelimeleri çoğu arkadaşımdan daha çabuk ezberliyorum, telaffuz konusunda hangi dil olursa olsun fazla zorlanmıyorum (Rus ve Türk birbirlerinden farklı söyleyiş konumları sayesinde) ve değişik dillerin gramer kurallarını Türkçe ya da Rusya’yla kıyaslayıp daha iyi anlayabiliyorum.

Yazdığım şeyler sadece Türkçe/Rusça ikilisinden ibaret değildir. Çocuklukta öğrenilen herhangi bir dil aynı sonucu verecektir.
Her insanın kendi özellikleri vardır, çocuğum senin gibi olacak diye birşey yok, derseniz… Bu durumda kardeşim güzel bir örnek olur. Benim gibi dillerle ilgilenmedi hiçbir zaman, bir ara “Anne, Fransızca’yı beğenmiyorum bundan sonra kursa gitmeyeceğim” dediği bile oldu. Ama İngilizcesi 10 numara. Ve bunu bir abla olarak değil, duruma uzman gözüyle bakarak söylüyorum (sonuçta ciddi şeyler konuşuyoruz burda ☺). Sizi hala ikna edemediysem burda doğmuş kardeş olmalarına rağmen birbirlerinden farklı iki Türk arkadaşım var. Anneleri de babaları da Türk ama tertemiz Rusçaları, çok havalı İngilizceleri ve parlak bir gelecekleri var.

P.S. Aa, pardon, böyle bir sonuca ulaşmak için saatlerce yaptığım çevirilerden, dinlediğim ses kayıtlarından ve izlediğim videolardan bahsetmeyi unutmuşum. Yabancı dil öğrenmek emek ister.

Share Button