St.Petersburg’dan Moskova’ya bir yolculuk hikayesi!

AYSUN YANGIN’ın yazıları devam ediyor: Günler geçti ve St.Petersburg’da bize ayrılan sürenin sonuna geldik. Eşim işlerini, ben evi toparladım. Son iki ayımızda bir araba aldığımız için Moskova’ya arabayla gidecektik. Önceleri 5 bavulumuz, eşim, Miyuw ve ben aynı arabaya sığarız diye plan yaptık. Fakat kendimizi sıkıştırmayalım 3 bavulu kargoya verelim diye düşünerek yolculuktan bir gün önce bavulları “ПЕК” adında bir kargo firmasına verdik. Kırılacak eşyaların olduğu bavulları yanımıza alalım diye düşünmüştük.

Yolculuk günü planımız; eşim işyerindeki arkadaşlarıyla vedalaşacak ve eve gelecek eşyaları arabaya yükleyip 13:00’da yola çıkacağızdı. Eşim bir saat gecikmeli de olsa eve geldi, ev sahibimize evi teslim edip eşyalarımızı arabaya yerleştirmek üzere aşağı indirdik. Biz her şeyin bavullara sığacağını düşündüğümüzden parça eşyaların ne denli yer kapladığını pek hesaba katmamışız.

Eşim iki battal boy bavulu arabaya yerleştirdikten sonra orta boy bir koli, ütü masası, elektrikli süpürge, çamaşır kurutma askısı, Miyuw’un kum kabı-ki bir orta boy koliden daha büyük ve maalesef katlanamaz- yatağı vs. derken bizim eşyalar arabanın ön koltuğunu da doldurmamıza rağmen araca sığmadı.

Eşim bir yandan söylenerek, bir yandan sinirle bir taksi çağırdı. Araca sığmayan eşyaları ve beni taksiye bindirdi. Kargo firmasının oraya geldik. Bavulları kargoya verdik. Fakat ne hikmettir ki hâlâ arabaya sığamıyorduk. Bavulları verdikten sonra eşyaları en az üç kez araca farklı şekillerde yerleştirmek üzere çıkardık. Fakat yine sığmadı yine sığmadı :)

En sonunda saat 16:00’ı geçiyordu ki eşim cinnet noktasına geldi ve arka camımız kapalı bir şekilde yola çıktık. Neymiş, bu ütü masasından Moskova’da yok muymuş, bu gömlek askılarını da ne yapacakmışım. İyi de iki gözüm ben şimdi sana nasıl diyeyim o hiçbir zaman kullanmayacağımız çeyizimin bir kısmını getirmeseydim 5 değil 3 bavulumuz olacaktı diye.

Kucağımda Miyuwla -bugüne kadar veterinere olan yolculuklarımız dışında evden hiç çıkmamış bir kedi- nihayet yolculuğa başlayabilmiştik. Miyuw çok korkuyor ve stresli. Yolda yemek üzere birşeyler almışız ama araba, koltukaltım da dahil eşyalarla dolu olduğu için bulamıyorum.

Yolculuğa başlamamızın üzerinden bir saat bile geçmemişti ki Miyuw yoğun strese dayanamayıp su koyverdi ve tabi maalesef ben bu durumu kucağıma alınca farkettim. Hemen bir benzinliğe çektik üstümüzü ve arabayı temizledik. Kedi ve köpeği olanlar bilirler. İdrarları yoğun kokar ve işaret bıraktıkları yere işemeye devam ederler. Çok şükür yolculuğumuzun devamında korktuğumuz olmadı.

Miyuw’u temizleyip konaklamayı planladığımız yere, hayatım boyunca bu kadar çok çukuru bir arada görmediğimden emin olduğum bir yoldan geçerek gece yarısı varabildik.

Kediyle kalmamıza izin verdikleri orta halli, orta temizlikte bir odada bir gece geçirdikten sonra ertesi gün aslında nasıl güzel bir manzaraya karşı uyuduğumuzu farkedip etrafı kısa bir turladık.

Tekrar yola çıkmadan önce arabayı son kez arka camı biraz açmak üzere boşalttık ve bu sefer işe yaradı.

DEVAM EDECEK

Share Button